İşverenlerin günlük hamaliye veyahut taşıma işlerini ifa eden kişiler ile işverenler arasında İŞÇİ-İŞVEREN ilişkisinin bulunup
bulunmadığı her zaman tartışmalı olmuştur.
Hamaliye işini ifa eden kişinin yaptığı hamaliye işinin niteliğine göre;
1.
İşyerinde
sürekli hamal çalıştırmak zorunda olup olunmadığı,
2.
Kişinin bu
kapsamda sürekli çalışan olup olmadığı,
3.
İşyerinde
başkaca sürekli hamal olarak çalışan kimseler bulunup bulunmadığına göre
değişmektedir.
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2009/1927 E., 2010/955 K. Sayılı ilamı ile bir nebze de olsa açıklığa kavuşturulmuştur. Şöyle ki;
Anılan
Yargıtay kararı uyarınca; "...yapılacak iş, çalışmanın geçtiği yerdeki toptancı
halinin varsa yönetiminden, belediye ve zabıtadan davacının serbest çalışan
hamal olduğuna dair herhangi bir yerde kaydı veya yetkililerce verilmiş çalışma
kartı bulunup bulunmadığı sorularak, varsa davalı işyerinde sürekli çalışması
bulunan hamallar dinlenilerek, davacının adına kayıtlı olduğu iddia edilen
Bağ-Kur sigortalılık dosyası getirtilerek, bu tür hizmet tespiti davalarının
kamu düzenini ilgilendirdiği de dikkate alınıp, araştırmanın genişletilerek
toptancı halinde benzer işi yapan işveren ve
çalışmaları bu işverenlerin
kaydına geçmiş sigortalı kişilerin zabıta marifetiyle belirlenerek beyanlarına
başvurularak, varsa tarafların tabi olduğu meslek kuruluşlarındaki kayıtları
ile çalışma şekli ve koşulları hakkında bilgi almak suretiyle davacı ile davalı
arasındaki hukuki ilişkinin niteliği açıklığa kavuşturulduktan sonra davacının
istemi konusunda hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde karar vermek gerekir."denmektedir.
Sonuç
olarak; işverenin günlük hamaliye işleri sürekli ise; bu işlerde bu
kişiler sürekli çalıştırılıyorsa veya sürekli hamaliye işlerini
ifa eden kişiler çalıştırılıyorsa işçi-işveren ilişkisinin bulunduğu kabul
edildiğinden sigortasının yapılması gerekir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder