21 Haziran 2012 Perşembe

DAHA FAZLA KUSURLU OLAN TARAFIN BOŞANMA DAVASI AÇAMAYACAĞI KURALININ İSTİSNASI : HAKKIN KÖTÜYE KULLANILMASI

Türk Medeni Kanunu md.166 gereği evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.  Fakat, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.

Başka bir deyişle, her ne kadar daha fazla kusurlu olan tarafın boşanma davası açmaya hakkı yoksa da mahkeme tarafından bu itiraz hakkının kötüye kullanılmasının tespiti halinde boşanma kararı verilebilmektedir. 

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin vermiş olduğu aşağıdaki karar uyarınca; her iki tarafın ayrı ayrı boşanma davası açmış olması ve birbirlerinin davalarının reddini talep etmiş olmaları bir hakkın kötüye kullanılması niteliğindedir, her iki taraf yönünden de davaların kabulü; tarafların boşanmalarına karar verilmesi gerekmektedir.

T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2010/10662

K. 2011/12233

T. 14.7.2011

� EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI ( Kadının Kocanın Davasına Karşı Çıkması ve Hakkın Kötüye Kullanılması Niteliğinde Olup Evlilik Birliğinin Devamında Korunmaya Değer Bir Yarar Kalmadığı - T.M.K.nun 166/2. Md. Koşullarının Kocanın Davası Bakımından Oluştuğu )

� HAKKIN KÖTÜYE KULLANILMASI ( Boşanma - Kadının Kocanın Davasına Karşı Çıkması ve Hakkın Kötüye Kullanılması Niteliğinde Olup Evlilik Birliğinin Devamında Korunmaya Değer Bir Yarar Kalmadığı/TMK�nun 166/2. Md. Koşullarının Kocanın Davası Bakımından Oluştuğu )

� BOŞANMA ( Kadının Kocanın Davasına Karşı Çıkması ve Hakkın Kötüye Kullanılması Niteliğinde Olup Evlilik Birliğinin Devamında Korunmaya Değer Bir Yarar Kalmadığı - T.M.K.nun 166/2. Md. Koşullarının Kocanın Davası Bakımından Oluştuğu )

4721/m.166

ÖZET : Gerçekleşen olaylara göre evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı -karşılık davalı ( koca ), davalı-karşılık davacıya oranla daha fazla kusurlu ise de, kadın da boşanma talep ettiğine göre, kocanın davasına karşı çıkması, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup, evlilik birliğinin devamında korunmaya değer bir yarar kalmamış, Türk Medeni Kanunu'nun 166/2. maddesi koşulları kocanın davası bakımından oluşmuştur. Öyleyse dava ve karşılık davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına karar verilmesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; davacı-karşılık davalı ( koca )'nın güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu ve ortak konutu terk ederek eşiyle birlikte yaşamaktan kaçındığı, davalı-karşılık davacı ( kadın )'ın da kocasını tehdit ettiği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Gerçekleşen olaylara göre evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı -karşılık davalı ( koca ), davalı-karşılık davacıya oranla daha fazla kusurlu ise de, kadın da boşanma talep ettiğine göre, kocanın davasına karşı çıkması, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup, evlilik birliğinin devamında korunmaya değer bir yarar kalmamış, Türk Medeni Kanunu'nun 166/2. maddesi koşulları kocanın davası bakımından oluşmuştur. Öyleyse dava ve karşılık davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına karar verilmesi gerekirken yetersiz gerekçe ile davaların reddedilmesi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ : Tarafların temyiz itirazlarının kabulüyle hükümün yukarda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.7.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi. 


Saygılarımla,
Av. Zinnet Tuğçe AVŞAR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder